Sperayz
Yönetici
- Katılım
- 13 Mar 2022
- Konular
- 70
- Mesajlar
- 405
- Tepki puanı
- 400
- Puanları
- 4,561
Merhaba ben Efe, sizlere viyolonsel yani halk dilinde çello olarak bilinen enstrümanı tanıtacağım. Çello yaylı ailesinden dört telli ve tenor sesli bir çalgıdır. Çello çalgısının tarihçesi şu şekildedir ;
Çellonun atası; 1400’lü yıllarda ortaya çıkan Viola da Gamba’dır. 7 Telli olan, gitara benzeyen fakat yay ile çalınan bu enstrüman zaman içinde gelişerek bugünkü 4 telli haline kavuşmuştur. Yaklaşık 16. yüzyılın başlarında Fransa’da ortaya çıkan çellonun orta kısmında, diğer yaylı enstrümanlarda olduğu gibi F harfini anımsatan iki adet ses deliği bulunur.
Viyolonsel ismiyle de bilinen çello, keman, viyola ve kontrbasın da içinde bulunduğu yaylı çalgılar ailesindendir. Şekil itibariyle birbirine çok benzeyen bu enstrümanların en büyük farkı boyutlarıdır. Kemana nazaran kalın (bas) perdedeki ses yapısı, tellerin yapısı ile doğru orantılıdır ve kemandan sonra insan sesine en yakın ses yapısına sahiptir. Kontrbasa göre ise küçük yapıda olan ve oturarak çalınan çellonun telleri viyola ile benzer yapıdadır.
Başlangıçta, ortaya çıkış amacı orkestralardaki bas seslerini desteklemek olan çello, 18.yüzyılın başlarında kendi başına kabul görmeye başlamıştır. Yapısının büyük olması ve diğer enstrümanlara eşlikçi olarak sınıflanması bestecileri de etkilemiş olmalı ki çello için nadir besteci solo eser bestelemiştir. Bu açıdan viyola ile benzer muamele gören çello, çoğunlukla keman için yazılan eserlerin sonradan düzenlemeleri ile öne çıkmaya başlamıştır. Bu besteciler arasında Vivaldi ve Haydn istisnadır. Özellikle Vivaldi’nin çello için yazdığı 25’in üzerinde eseri mevcuttur. Sonraki yıllarda, Dvorak, Schumann, Brahms, Elgar gibi besteciler de çello için önemli eserlere imza atmışlardır.
Çellonun atası; 1400’lü yıllarda ortaya çıkan Viola da Gamba’dır. 7 Telli olan, gitara benzeyen fakat yay ile çalınan bu enstrüman zaman içinde gelişerek bugünkü 4 telli haline kavuşmuştur. Yaklaşık 16. yüzyılın başlarında Fransa’da ortaya çıkan çellonun orta kısmında, diğer yaylı enstrümanlarda olduğu gibi F harfini anımsatan iki adet ses deliği bulunur.
Viyolonsel ismiyle de bilinen çello, keman, viyola ve kontrbasın da içinde bulunduğu yaylı çalgılar ailesindendir. Şekil itibariyle birbirine çok benzeyen bu enstrümanların en büyük farkı boyutlarıdır. Kemana nazaran kalın (bas) perdedeki ses yapısı, tellerin yapısı ile doğru orantılıdır ve kemandan sonra insan sesine en yakın ses yapısına sahiptir. Kontrbasa göre ise küçük yapıda olan ve oturarak çalınan çellonun telleri viyola ile benzer yapıdadır.
Başlangıçta, ortaya çıkış amacı orkestralardaki bas seslerini desteklemek olan çello, 18.yüzyılın başlarında kendi başına kabul görmeye başlamıştır. Yapısının büyük olması ve diğer enstrümanlara eşlikçi olarak sınıflanması bestecileri de etkilemiş olmalı ki çello için nadir besteci solo eser bestelemiştir. Bu açıdan viyola ile benzer muamele gören çello, çoğunlukla keman için yazılan eserlerin sonradan düzenlemeleri ile öne çıkmaya başlamıştır. Bu besteciler arasında Vivaldi ve Haydn istisnadır. Özellikle Vivaldi’nin çello için yazdığı 25’in üzerinde eseri mevcuttur. Sonraki yıllarda, Dvorak, Schumann, Brahms, Elgar gibi besteciler de çello için önemli eserlere imza atmışlardır.
Çello’yu bugünkü bilinen haliyle tasarlayan ilk kişi, ünlü enstrüman yapımcısı Amati ailesinden; Andrea Amati’dir.
Yapısı
Çello’nun tellerinin isimleri inceden kalına doğru;- La (A)
- Re (D)
- Sol (G)
- Do (C) şeklindedir.